Sinir sıkışması nedir?
Sinir sıkışmalarına sıklıkla tuzak nöropati, kompresyon nöropatisi gibi başka isimler verildiği gibi vücudun çeşitli bölgelerindeki her bir sinir sıkışmasının da başka isimleri vardır.
Periferik sinir adı verilen sinir dokusu beynin uzantısı olan omurilikten çıkan ve el ve ayak parmaklarına kadar uzanan ince uzun dokulardır. Periferik sinirler beyinden gelen hareket emrini uzuvlara ve uzuvların dokunma ile ortaya çıkan veya sıcaklık, soğukluk, ağrı duyma gibi hisleri beyne ileten dokulardır. Periferik sinirler bu işlevleri elektrik ileterek yaparlar.
Sinir sıkışmaları periferik sinirlere bir nedenle bası olduğunda ortaya çıkar. Bir sinir dokular arasında ilerlerken çeşitli nedenlerle sıkışır ve bası altında kaldığında sinir işlevlerini yerine getiremez.
Sinir dokusunun üstünü örten eklem bağları (ligament) yaşla veya aynı hareketin çok sıklıkla tekrarlanması sonucunda yıpranır ve bu yıpranma sonucunda eklem bağı sertleşerek kalınlaşır ve altından geçen siniri sıkıştırır.
Sinir dokusunun sıkışması sonucunda sinirin kan dolaşımı bozulur ve zamanla sinirin dışını kaplayan bir doku tabakası olan miyelin kılıfı zarar görür. Miyelin kılıfı sinirin elektrik sinyallerini iletmesini sağladığından hasar gördüğünde sinir iyi çalışamaz.
Sinirin beyinden gelen elektrik sinyallerini iletme yeteneğinin azalması, sinir sıkışmasının bölgesine göre el veya ayak parmaklarında veya diğer bölgelerde uyuşma, karıncalanma, yanma, ağrı ile güçsüzlük ve beceri kaybına neden olur.
Sinir sıkışması kimlerde görülür?
Sinir sıkışması her yaşta ve hem erkek hem de kadınlarda görülebilir. Ancak 40 yaşını aşmış bireylerde görülme sıklığı daha fazladır. Obezite belirgin bir risk faktörüdür. Ayrıca gebelerde de kilo alımı nedeniyle sinir sıkışmaları sık görülür.
Tekrarlayan eklem hareketleri gerektiren belirli işler veya aktiviteler yapan kişiler de daha fazla risk altındadır. Bunlar arasında sürekli aynı işi yapan montaj hattı çalışanları, bisikletçiler, vücut geliştirme sporu yapanlar, işi gereği aralıksız bilgisayar kullananlar vardır.
Diyabet (şeker hastalığı) sinir sıkışması açısından en önemli risk faktörüdür. Diyabetik hastalarda görülen diyabetik periferik polinöropati ile birlikte sinir sıkışmaları sık görülür.
Diyabetik periferik nöropati şeker hastalarında kanda şeker düzeyinin çok yükselmesi sonucunda öncelikle duyusal sinir hücrelerinin ölmesiyle ortaya çıkar. Diyabetik periferik nöropatisi olan hastalarda özellikle ayaklarda belirgin ağrı, duyu kaybı, uyuşma ve karıncalanma görülür. Yakınmalar geceleri artar.
Diyabetik hastalarda diyabetik periferik nöropati ile birlikte sinir sıkışmaları çok sık görüldüğünden el veya ayaklarında ağrı, uyuşma, duyu kaybı ve güç kaybı olan diyabetik hastalar mutlaka bu yönden de değerlendirilmelidir.
Ayrıca tiroit bezinin yeterince tiroid hormonu üretemediği hipotiroidi hastalığında ve beyindeki hipofiz bezinin düzgün çalışmadığı durumlarda da sinir sıkışmasına eğilim artar. Ülkemizde hipotiroidi sık rastlanılan bir hastalıktır.
Sinir sıkışması nedenleri nelerdir?
Sinir dokusunun üstünü örten eklem bağları (ligament) bazı insanlarda yaşla yıpranır ve bu yıpranma sonucunda eklem bağı sertleşerek kalınlaşır ve altından geçen siniri sıkıştırır. Eklem bağlarındaki bu sertleşmenin nedeni belli değildir. Bazı sinir sıkışmaları kadınlarda daha sık görülür. Ayrıca obezite tüm sinir sıkışmaları için bir risk faktörüdür.
Sıkışan sinirin kan dolaşımı bozulur ve bu özellikle sinirin en dış katmanını oluşturan miyelin kılıfı adı verilen katmanda hücrelerin ölümüne yol açar. Sinirin üzerindeki basının süresi uzadıkça veya basının şiddeti arttıkça miyelin kılıfının altındaki katman olan ve akson adı verilen sinir hücreleri ölmeye başlar ve durum ameliyat edilse dahi sinirin tamamıyla iyileşmesine engel olabilir. Bu nedenle, sinir sıkışması tedavisinin hastalığın erken dönemlerinde yapılması önemlidir.
Bazı hastalarda sinir sıkışması eklemlerde sık tekrarlayan hareketlerden kaynaklanır ve bu hareketler belli bir süre sonra eklem bağlarının sertleşerek kalınlaşmasına ve altından geçen siniri sıkıştırmasına yol açar.
Ayrıca yanlış şekilde kaynamış olan eski kırıklar ile sinire yakın bölgelerde ortaya çıkan yağ bezeleri, tümörler veya kistler de sinire baskı yapabilir.
Romatoid artrit gibi enflamatuvar eklem romatizmaları tüm dokularda şişmeye neden olarak sinir sıkışmasına yol açabilir.
Sinir sıkışmasının belirtileri nelerdir?
Sinir sıkışmalarında belirtiler genellikle yavaş yavaş ortaya çıkma eğilimindedir. Belirtiler aralıklarla gelip gidebilir veya önce hafif olarak başlayıp zamanla artabilir. Belirtiler gün ilerledikçe artar ve genellikle geceleri hastaları uykudan uyandırabilecek kadar kötüleşebilir
Sinir sıkışması vücudun hangi bölgesinde hangi sinirin bası altında kalarak etkilediğine bağlı olarak değişir. En sık görülen şikayetler
- Sıkışma bölgesinde ağrı, uyuşma veya karıncalanma
- Sıkışma el bileğinde ise elde ve parmaklarda belirgin uyuşma, ağrı, yanma ve duyu kaybı görülür. Belirtiler genellikle gece artar ve hastayı uyandırır. Hastalarda güç ve beceri akybı görülür; örneğin ellerinden bardak tabak düşürürler.
- Sıkışma ayak bileğinde ise ayak tabanında ve parmaklarda belirgin uyuşma, ağrı, yanma ve duyu kaybı görülür. Belirtiler genellikle gece artar ve hastayı uyandırır. Hastalar yürümekte sorun yaşayabilirler ve çok çabuk yorulurlar. Ayrıca ayakkabı giymek de zorlaşabilir
- Bir uzvu hareket ettirmekte güçlük, elleri kullanırken nesneleri kavrayamama veya tutamama
- Günlük işleri yapma yeteneğini etkileyen veya insanın kendisini beceriksiz hissetmesine neden olan güç ve beceri kaybı
- Etkilenen bölgede kas erimesi
- El veya ayaklarda yanma hissi
- Ayakkabı giyme güçlüğüdür.
Diyabetik hastalarda diyabetik periferik nöropati ile birlikte sinir sıkışmaları çok sık görüldüğünden el veya ayaklarında ağrı, uyuşma, duyu kaybı ve güç kaybı olan diyabetik hastalar mutlaka bu yönden de değerlendirilmelidir. Sinir sıkışmaları insanlarda genellikle yalnız bir bölgeyi etkilerken diyabetik periferik nöropati zemininde birden fazla bölgede aynı anda sinir sıkışması görülebilir.
Bazı hastalarda sinir sıkışmaları çift traflı olarak başlar. Örneğin karpal tünel sendromlu hastaların yüzde 60’ında en baştan itibaren şikayetler çift taraflıdır. Şikayetleri tek taraflı olan hastaların birçoğunda da zamanla sağlam tarafta da belirtiler ortaya çıkabilir. Diyabetik hastaların hemen hepsinde sinir sıkışmaları çift taraflıdır.
Sinir sıkışması çeşitleri nelerdir?
Vücuttaki her periferik sinir bası altında kalarak sıkışabilir. Ancak bazı bölgelerde sinir sıkışmaları daha sık olarak görülür. Sinir sıkışmaları bölgesine göre özel isimler alırlar. Sinir sıkışması ile ilgili olarak mutlaka akılda tutulması gereken bir nokta bir insanda aynı anda birden çok sinir sıkışması olabileceğidir. Bu durum özellikle diyabetik hastalarda daha da önemlidir.
- Karpal Tünel Sendromu
Karpal tünel sendromu, en yaygın sinir sıkışmasıdır. Koldan ele ilerleyerek ve başparmak ve 2., 3., ve 4. parmakların hareketini kontrol eden ve duyusunu sağlayan median sinirin sıkışmasıyla ortaya çıkar. Sinir el bileği seviyesinde transvers karpal ligament adı verilen eklem bağının sertleşip kalınlaşmasıyla sıkışır. Karpal tünel sendromunda elde belirgin uyuşma, karıncalanma ve duyu kaybı olur. Ayrıca elde güç kaybı ve beceri kaybı gelişir. Geceleri şikayetlerin artmasıyla hastalar uyanır.
- Kübital Tünel Sendromu
Kübital tünel sendromu, ulnar sinir adı verilen sinirin dirsek seviyesinde kübital tünel adı verilen yapıda sıkışmasıyla oluşur. Ulnar sinir, serçe parmaktaki ve yüzük parmağının bir kısmındaki hissi kontrol eder. Dirsek büküldüğünde ulnar sinir sıkışabilir, bu nedenle dirseğin tekrar tekrar bükülmesi veya sık sık dirseklere yaslanılması bu sinirin hasarlanmasına ve sıkışmasına neden olabilir.
- Siyatik sinir sıkışması – Bel fıtığı
Siyatik sinir sıkışması kalça ve bacaklarda görülen en yaygın sinir sıkışmasıdır. Siyatik sinir belden bacakların arkasına doğru uzanır ve ayaklarda sonlanır. Siyatik sinir sıkışmasının en yaygın nedeni bel fıtığıdır. Siyatik sinirin bel fıtığı nedeniyle sıkışması belde, bacaklarda ve ayaklarda karıncalanma, ağrı ve uyuşmaya neden olur.
- Piriformis sendromu
Siyatik sinir sıkışmasının bir diğer şekli de piriformis sendromudur. Piriformis sendromunda siyatik sinir belde değil kalaçanın tam arkasında sıkışır ve bel fıtığına bağlı sinir sıkışması belirtilerinin çok benzerini gösterir. Piriformis sendromunda da kalçanın arkasında ve bacakta ağrı ve ayaklarda karıncalanma ve uyuşma görülür. Benzer belirtiler olduğu için tedavinin yönlendirilmesi açısından siyatik sinir sıkışmasında bel fıtığı ile piriformis sendromu arasında ayırıcı tanı yapmak çok önemlidir.
- Peroneal Sinir Sıkışması
Siyatik sinir ayağa doğru ilerlerken diz seviyesinde peroneal sinir ve tibial sinir olarak iki dala ayrılır. Peroneal sinir diz seviyesinde dallandıktan hemen sonra sıkışabilir ve sonucunda ayağın üst kısmında ve parmaklarda uyuşma ve karıncalanma olur. Ancak en önemli belirti özellikle ileri evre sıkışmalarda ayak bileği ile ayak parmaklarını hareket ettiren kasların felç olmasıyla belirgin bir işlev sorununun ortaya çıkmasıdır. Bu durumda düşük ayak adı verilen durum görülür ve yürümeyi belirgin olarak bozar.
- Tarsal tünel sendromu
Tarsal tünel sendromu, siyatik sinirin 2 dalından biri olan tibial sinirinin ayak bileği düzeyinde bası altında kalması sonucunda ortaya çıkan bir dizi belirti ve bulguları tanımlamak için kullanılan bir terimdir. Tarsal tünel sendromu ayaklar ve bacaklarda en sık görülen sinir sıkışma sendromudur. Tarsal tünel sendromunda hastaların ayak tabanlarında ve ayak bileği iç yan tarafında belirgin ağrı, uyuşma, yanma ve yürüme bozukluğu görülür.
- Daha az yaygın olan diğer sinir sıkışmaları arasında şunlar vardır.
- Omzu kontrol eden siniri etkileyen supraskapular sinir sıkışması
- Uyluk ön ve dış tarafında uyuşma ve ağrıya neden olan meralgia parestetika
- Önkolun ve elin sırtını etkileyen radyal sinir sıkışması (posterior interosseöz sendrom)
- Ulnar sinirin el bileğinde seviyesinde sıkışması sonucunda ortaya çıkan Guyon kanalı sendromu
Bir insanda aynı anda birden çok sinir sıkışması olabilir. Bu durum, özellikle diyabetik hastaların sinir sıkışmasına eğilimli olmaları nedeniyle daha da önemlidir. Örneğin, karpal tünel sendromu olan hastalarda aynı zamanda kübital tünel sendromu da olması sık rastlanılan bir durumdur.
Sinir sıkışması tanısı nasıl konulur?
Sinir sıkışması tanısı öncelikle hastanın öyküsünün alınmasıyla başlar. Bunu hastanın ayrıntılı fizik muayenesi izler. Vücudun belirli bölgelerindeki sinir sıkışmalarının tanısını destekleyebilecek belirli bazı muayene yöntemleri vardır. Bu muayene yöntemleri hekim tarafından hastaya uygulanır. Bunların arasında en önemlisi Tinel testidir.
Tinel testi, doktorun sinir sıkışmasından şüphelenilen bölgeye parmaklarıyla hafifçe vurmasını içerir. Sinirde sıkışma ve hasarlanma varsa bu yöntemle karıncalanma ortaya çıkar. Pozitif bir Tinel işareti karpal tünel sendromunu veya kübital tünel sendromunu gösterebilir. Ayrıca iki nokta ayrımı ve soğuk-sıcak farklarını hissetme gibi testler de kullanılır.
Doktorun uygun görmesiyle röntgen veya manyetik rezonans (MR) görüntüleme incelemeleri de yapılabilir.
Ancak sinir sıkışmalarında tanı için en önemli ve standart inceleme yöntemi sinir ileti çalışmaları ve iğne elektromiyografisinden (EMG) oluşan elektrodiagnostik incelemelerdir. Sinir sıkışması tanısını koymak veya diğer nöropatilerden ayırt etmek için kuşku duyulan durumlarda tüm hastalarda elektrodiagnostik testler yapılmalıdır.
Hem sinir ileti çalışmaları hem de EMG ile sinirlerin elektrik sinyallerini ne kadar iyi iletebildiğini ve kasların bu sinyallere ne kadar etkili yanıt verdiğini belirlemek için elektriksel uyarılar kullanır. Bu testler sinir sıkışmasının yerini belirler ve sinirde oluşmuş olan hasarın derecesini gösterir.
EMG ile sinir sıkışmalarının ayırıcı tanısı da yapılabilir. Bu açıdan özelikle diyabetik hastalarda sıklıkla görülen ve sinir sıkışmaları ile karıştırılan diyabetik periferik nöropatinin tanısını koymak da mümkündür.
Sinir sıkışmasında ayırıcı tanı
Sinir sıkışmasının ayırıcı tanısında ilk akla gelmesi gereken sorun diyabetten (şeker hastalığı) kaynaklanan diyabetik periferik nöropatidir.
Diyabetik periferik nöropati kanda şeker düzeyinin anormal olarak yükselmesi sonucunda sinir dokusunun hasarlanması ve duyusal sinir hücrelerinin ölmesiyle ortaya çıkan belirtilere verilen isimdir. Diyabetik periferik nöropati özellikle ayaklarda ve ayak parmaklarında belirgin olan ağrı, duyu kaybı, uyuşma, karıncalanma ile ortaya çıkar. Sinir sıkışması belirtileri çok benzese de diyabetik periferik nöropati ile karıştırılmamalıdır.
Diyabetik periferik nöropati zeminde özellikle karpal tünel sendromu ve tarsal tünel sendromunun çok sık görüldüğü unutulmamalıdır.
Sinir sıkışmasının tedavisi nedir?
Ameliyat dışı tedavi
Birçok hastalıkta olduğu gibi özellikle nedeni belli olmayan sinir sıkışmasında öncelikle ameliyatsız yöntemleri denemek gerekir. Bunlar:
- Aktivite değiştirme ve özellikle yün örme gibi aynı hareketin tekrarlandığı hareketlerden uzak durma
- Ağrı kesici ilaç kullanımı
- Sinir sıkışmasına yönelik egzersizler
- Tünel içi kortizon enjeksiyonu
Cerrahi tedavi
Ancak birçok hastada ameliyat dışı tedaviler ile belirgin bir iyileşme sağlanamadığından sonuçta cerrahi tedaviye başvurmak gerekir. Ameliyatta siniri sıkıştıran dokular gevşetilir, bası yapan dokular açılır ve sinir rahatlatılır. Basıya bir tümör veya kist gibi bir kitle neden oluyorsa siniri gevşetirken bu lezyon da çıkartılır.
Nedeni ne olursa olsun, sıkışan sinirin kan dolaşımı bozulur ve bu özellikle sinirin en dış katmanını oluşturan miyelin kılıfı adı verilen katmanda hücrelerin ölümüne yol açar. Bu aşamada tedavi edilen hastalarda miyelin kılıfı kendini onarır ve hastaların şikayetleri tamamen geçer.
Ancak, sinirin üzerindeki basının süresi uzadıkça veya basının şiddeti arttıkça miyelin kılıfının altındaki katman olan ve akson adı verilen sinir hücreleri de ölmeye başlar. Akson hücrelerinin ölmesiyle birlikte hastalar ameliyat edilse dahi sinir tamamıyla iyileşmeyebilir. Bu hastalarda ameliyatla şikayetler azalsa bile tamamen geçmeyebilir. Özellikle güç ve beceri kaybı tam olarak iyileşmeyebilir. Bu nedenle, sinir sıkışması tedavisinin hastalığın erken dönemlerinde yapılması önemlidir.
Yine de akson hücrelerinin bir bölümünün ölümü gerçekleşmiş bile olsa sağlam hücreleri kurtarmak ve hastalığın ilerlemesini durdurmak için bu hastalar mutlaka ameliyat edilmelidir.

Uzun süredir belirgin şikayetleri olan ancak tedavi görmemiş karpal tünel sendromlu hastada akson hücrelerinin ölümüne bağlı kas kaybı görülmekte. Elin başparmağının hemen gerisinde ortaya çıkan kas zayıflaması elde güç ve beceri kaybına neden olacaktır.

Sinir sıkışmasının uzun sürdüğü kübital tünel sendromlu 2 farklı hastada başparmak ile işaret parmağı arasında kalan bölgede belirgin kas zayıflaması görülmekte. Kas zayıflaması ile birlikte elde güç ve beceri kaybı ortaya çıkar.
Sinir sıkışması ameliyat sonrası dönemi nasıldır?
Sinir sıkışması ameliyatı doğru yapıldığında çok etkilidir ve çoğu kişi daha fazla şikayet yaşamadan tamamen iyileşir. Ameliyattan hemen sonra hastaların tümünde belirtilerin tümü hemen geçer ve hastalar belirgin olarak rahatlarlar. Ameliyat sonrasında hastalar aynı gün eve giderler ve birkaç gün içinde günlük hayatlarına geri dönerler. Sinirler üzerinde oluşmuş olan hasar zamanla iyileşir.
Sinir sıkışması ameliyatından sonra ne zaman spor yapılabilir?
Ameliyattan yaklaşık 2 ay sonra hastalar rahatlıkla spor yapabilirler.
Sinir sıkışması tedavi edilmezse ne olur?
Sinir sıkışması tedavi edilmezse sıkışan sinirin kan dolaşımı bozulur ve bu özellikle sinirin en dış katmanını oluşturan miyelin kılıfı adı verilen katmanda hücrelerin ölümüne yol açar.
Sinirin üzerindeki basının süresi uzadıkça veya basının şiddeti arttıkça miyelin kılıfının altındaki katman olan ve akson adı verilen sinir hücreleri de ölmeye başlar. Akson hücrelerinin ölmesiyle birlikte hastalar ameliyat edilse dahi sinir tamamıyla iyileşmeyebilir. Bu hastalarda ameliyatla şikayetler azalsa bile tamamen geçmeyebilir. Özellikle güç ve beceri kaybı tam olarak iyileşmeyebilir. Bu nedenle, sinir sıkışması tedavisinin hastalığın erken dönemlerinde yapılması önemlidir.
Sinir hücrelerinin ölmesiyle hastaların yakınmaları zaman içinde artar. Ağrı, uyuşma, karıncalanma ve yanma gibi yakınmaların şiddeti gittikçe artar ve hastanın günlük yaşamını olumsuz yönde etkiler.
Ayrıca bacaklar ve ayaklardaki sinir sıkışmalarında yürüme gibi sıradan aktiviteler bile çok zorlaşır. Kollar ve ellerdeki sinir sıkışmalarında ellerde belirgin güç kaybı olur ve ellerin kullanımı çok zorlaşabilir.
Sinir sıkışması ameliyatı tehlikeli midir, ameliyat risk taşır mı?
Sinir sıkışması tedavisinde en sık karşılaşılan sorun doğru tanı konulmasıdır. Yanlış tanıyla ve doğru ayırıcı tanı yapılmadan yapılan ameliyatlar sonuç vermeyebilir.
Doğal olarak, sinir dokusu gibi çok hassas yapıların ameliyatı özellik taşır. Ameliyat sırasında tünellerin yetersiz açılması, sinir yeterince gevşetilmemesi ameliyatın başarısız olmasına yol açacaktır.
Ancak, en önemli komplikasyon ameliyat sırasında sinirlerin yaralanarak hasarlanmasıdır. Bu durum yakınmaların artarak devam etmesine yol açacaktır. Ameliyat bu konuda yeterli bilgi ve deneyimi olan ortopedik cerrahlar tarafından yapılmalıdır.
Yazarın sinir sıkışması ile ilgili yurtiçi ve yurtdışında yayımlanmış bilimsel makaleleri
The carpal tunnel syndrome is a bilateral disorder.
Journal of Bone and Joint Surgery (Br) 2001; 83: 655-8.
Karpal tünel sendromu cerrahisinde başarısızlık nedenleri ve revizyon sonuçları
Acta Orthopaedica et Traumatologica Turcica 2002; 36: 346-353.
Karpal tünel sendromunda manyetik rezonans görüntülemenin yeri: Klinik, elektrodiagnostik ve ameliyat bulguları ile karşılaştırma ve evrelendirme.
Acta Orthopaedica et Traumatologica Turcica 2002; 36: 22-30.
İdiyopatik karpal tünel sendromlu hastalarda transvers karpal ligaman ve fleksör tenosinovyum örneklerinde histopatolojik çalışma.
Eklem Hastalıkları ve Cerrahisi Dergisi; 2006: 72-78
Karpal tünel sendromu
Turkiye Klinikleri J Surg Med Sci 2006, 2(17):52-63
Unilateral carpal tunnel syndrome caused by an occult palmar lipoma.
Orthopedics2009;32(10):pii:orthosupersite.com/view.asp?rID=43775.
Unilateral carpal tunnel syndrome caused by an occult palmar lipoma.
Orthopedics 2009;32(10): pii: orthosupersite.com/view.asp?rID=43775.
Subcutaneous anterior transposition of the ulnar nerve in cubital tunnel syndrome.
Acta Orthopaedica et Traumatologica Turcica 2012;46(4):243-9.
Bifid median nerve causing carpal tunnel syndrome: MRI and surgical correlation.
Orthopedics 2013;36(4): e451-6.
Neurolysis for failed tarsal tunnel surgery.
Journal of Foot and Ankle Surgery 2014;53(6):794-8.
Anconeus Epitrochlearis Muscle Causing Ulnar Neuropathy at the Elbow: Clinical and Neurophysiological Differential Diagnosis.Orthopedics 2016; 1; 39(5): e988-91.