Ulnar Sinirin Dirsekte Sıkışması (Kübital Tünel Sendromu)
Kübital tünel sendromu, ulnar sinirin dirsek düzeyinde bası altında kalması sonucunda ortaya çıkan bir dizi belirti ve bulguları tanımlamak için kullanılan bir terimdir. Kübital tünel sendromu vücutta ikinci sıklıkta görülen sinir sıkışma sendromudur.
Ulnar sinir koldan el bileğine doğru ilerlerken dirsek arka iç yanda kübital tünel (dirsek tüneli) adı verilen bir aralıktan geçer ve sıkışma bu tünel içinde olur.
Sinir tünelden geçtikten sonra elin yüzük parmağı ile küçük parmağında sonlanır. Kübital tünel sendromu dirsek çevresindeki eski kırıklar, tünel içinde yer kaplayan kitleler, romatoid artrit gibi bağ dokusu hastalıkları sonucu gelişebilse de hastaların büyük çoğunluğunda belirgin bir neden saptanamaz.
Kübital tünel sendromunun en sık rastlanılan belirtileri ulnar sinirin elde yayılımına uyan bölge olan küçük parmak ile yüzük parmağının yarısında uyuşma, ağrı ve duyu kaybıdır.
Ayrıca dirseğin iç yan tarafında ağrı ve hassasiyet de görülebilir. Hastalığın ileri evrelerinde sinirin ciddi bası altında kaldığı durumlarda elin avuç içi tarafında küçük parmak ve yüzük parmaklarının hemen gerisinde de ağrı ile elde güç ve beceri kaybı ortaya çıkar ve bu bölgede kas zayıflaması görülür. İleri evrelerde elde başparmak ile işaret parmağı arasındaki kasta da belirgin zayıflama görülür. Daha ileri evrelerde ise eldeki tüm kaslarda ileri derecede zayıflama görülür, yüzük parmağı ile küçük parmak avuç içine doğru bükülerek sabit bir şekil alır.
Kübital tünel sendromu en sık olarak 30-60 yaşları arasındaki erkeklerde görülür. Ama kadınlarda da rastlanmaktadır. Kübital tünel sendromu tanısı, hastanın öyküsüyle birlikte fizik muayenesi sonucunda konulan klinik bir tanıdır. İki basit muayene yöntemi kübital tünel sendromunun tanısında çok önemlidir. Bunlar, belirtilerin zorlanarak ortaya çıkarılması amacını taşıyan testlerdir. Tinel testinde, sinirin dirsekteki olası sıkışma bölgesinde sinirin üzerine parmakla vurulur. Sinirin duyusunu sağladığı bölgeye yayılan bir karıncalanma duygusunun ya da elektrik çarpma hissinin hasta tarafından algılanması testin pozitif olduğu anlamına gelir.
Kübital tünel sendromlu bir hastaya nöroloji uzmanı tarafından EMG incelemesi yapılması.
Kübital tünel sendromunun klinik tanısını doğrulayan ya da ayırıcı tanıda yardımcı olan bazı inceleme yöntemleri mevcuttur. Kübital tünel sendromunun standart inceleme yöntemi, sinir ileti çalışmaları ve iğne elektromiyografisinden (EMG) oluşan elektrodiagnostik incelemelerdir. Bu incelemeler ile sinirlerin elektrik iletme gücü ölçülür, böylelikle sinirde bir sıkışma olup olmadığı ve varsa tam hangi seviyede sıkışma olduğu saptanır. Sinirin sıkışma seviyesinin belirlenmesi önemlidir, çünkü ulnar sinir zaman zaman dirseğin daha yukarılarında ya da bileği düzeyinde de sıkışabilir ve bu çeşit sıkışmaların tedavisi farklıdır.
Kübital tünel sendromunun tedavisi cerrahi olarak ulnar sinirin gevşetilmesi, sıkışmaya neden olan dokuların serbestleştirilmesidir. Ayrıca dirsek hareketleri ile birlikte sinirin dirseğin arkasında gerilmesini önlemek için sinir dirseğin ön tarafına nakledilir. Ameliyat dirseğin iç tarafında yaklaşık 10 cmlik bir kesi ile yapılır ve genel anestezi gerektirmez (Şekil 8).
Ameliyattan hemen sonra hastaların tümünde belirtilerin tümü hemen geçer ve hastalar belirgin olarak rahatlarlar. Sonucu etkileyen faktörler arasında hastanın yaşı, hastalık öyküsünün süresi ve ameliyat öncesi belirtilerin şiddeti önemlidir. Hasta yaşının ilerlemesiyle, özellikle 65 yasından sonra, belirtilerde ve el fonksiyonlarında sağlanan iyileşme azalabilmektedir. Hastalığın ileri evrelerinde sıkışma nedeniyle sinirde hücre ölümü olabildiğinden, kübital tünel sendromu tanısı konulduktan sonra en kısa zamanda ameliyat olunmalıdır. Ancak 70 yaşından yaşlı hastalarda dahi klinik belirtilerde belirgin bir iyileşme görülür ve hastaların hemen hepsi sonuçtan çok memnun kalırlar. Bu nedenle, yaşı ve hastalık evresi ne olursa olsun kübital tünel sendromlu hastalarda cerrahi tedaviden kaçınılmamalıdır.