Eklem kıkırdağının temel görevi eklemlerin sorunsuz şekilde yük taşımasını ve hareket etmesini sağlamaktır. Eklem kıkırdağı insanın vücut ağırlığının 20 katı kadar olan güçleri emerek eklem yüzeylerine eşit dağılmasını sağlar ve bu güçlerin ekleme zarar vermesini önler. Ancak, bütün bu olumlu özelliklerinin yanında kıkırdak dokusunun yalnızca %2-5’i kıkırdak üreten hücrelerden oluşmaktadır. Diğer bir deyişle, kıkırdak dokusunu üreten kıkırdak hücre sayısı diğer dokular ile karşılaştırıldığında son derece düşüktür.
Dejeneratif artroz (halk arasındaki yaygın deyişiyle kireçlenme) eklemlerdeki kıkırdak dokusunun aşınması sonucunda ortaya çıkan kronik bir hastalıktır. Dejeneratif artroz başta diz ve kalça eklemleri olmak üzere vücuttaki tüm eklemleri etkileyebilir. Dejeneratif artroz çoğunlukla belirli bir nedene bağlı olmadan kendiliğinden gelişirken, bazen de bir travma sonrası ortaya çıkabilir. Özellikle dizde ön çapraz bağın yırtılması sonucunda diz ekleminin kıkırdak dokusunda aşınma görülebilir. Dejeneratif artroz sonucunda eklemlerde gittikçe ilerleyen ve hastanın günlük aktivitelerini engelleyerek yaşam kalitesini bozan ağrı, şişlik ve hareket kısıtlılığı gelişir. Dejeneratif artroz toplumda çok yaygın bir problemdir ve 60 yaş üstü insanların %25’inin dizlerinde dejeneratif artroz mevcuttur.
Karın bölgesinden alınan yağ dokusu
Dejeneratif artroz gelişen eklemlerdeki en önemli sorun kıkırdak dokusunun kendi kendine rejenerasyon, diğer bir deyişle yenilenme gücünün yetersiz olması ve artrozla birlikte oluşan hasarı onaramamasıdır. Bu nedenle, kıkırdak hücrelerinin üremesi için dışarıdan bir takviyeye gerek vardır.
Kök hücre tedavileri tüm tıp dallarında birçok hastalık için büyük bir ümit oluşmasına yol açmıştır. Son zamanlarda, toplumda yaygın olarak görülen diz ve kalça dejeneratif artrozunun tedavisinde de kök hücre uygulamaları oldukça popülarite kazanmıştır ve hastalar için bir ümit haline gelmiştir.
Kök hücreler vücudumuzun temel yapı taşlarındandır ve birçok dokuda yaygın olarak bulunurlar. Kök hücrelerin en büyük özelliği birden çok farklı hücre tipine dönüşebilme yetenekleridir. Temel görevleri vücutta hasarlanan dokuları o dokunun özel hücresine dönüşerek onarmaktır.
Kıkırdak sorunları için kullanılan kök hücre tipine mezenkimal kök hücre adı verilmektedir ve bu tip kök hücreler kemik, kıkırdak, kas ve yağ hücrelerine dönüşebilme yeteneğine sahiptir. Vücutta bu dokularda bir hasar oluştuğu zamanlarda kök hücreler hangi doku hasar görmüşse o dokunun gerekli özel hücresine dönüşerek onarımı sağlarlar. Mezenkimal kök hücreler en çok cilt altı yağ dokusunda bulunmaktadır.
Mezenkimal kök hücreler gerektiğinde hasarlı dokuların onarımı için kemik, kıkırdak, kas, tendon ve yağ hücrelerine dönüşerek özelleşmiş hücreler halini alırlar.
Kas iskelet sistemi sorunlarında uygulanan kök hücre tedavileri için cilt altındaki bu yağ dokusu kullanılır. Önce çok hafif bir anestezi ile hastaların karın bölgesinde 3 mm.lik bir kesi ile özel cihazlar kullanılarak bir miktar yağ dokusu alınır. Daha sonra ameliyathanenin içinde bu iş için özel tasarlanmış başka bir cihaz ile alınmış olan yağ dokusu işlemden geçirilerek stromalvasküler fraksiyon adı verilen mikroskopik doku parçacıkları ayrıştırılır. Stromalvasküler fraksiyon kök hücreden çok zengindir. Son aşamada içinde çok sayıda kök hücre içeren stromalvasküler fraksiyonun içinde bulunduğu yağlı bir solüsyon tedavisi amaçlanan eklemin içine enjekte edilir. Bu işlem sırasında dize cerrahi bir kesi yapılmaz ve hasta aynı gün taburcu edilir, hastanede yatması gerekmez.
Karın bölgesinden özel cihazlar kullanılarak alınmış yağ dokusunun işlenmemiş hali görülmekte.
Yağ dokusunun işlemden geçirilerek stromalvasküler fraksiyonun ayrıştırılması.
Enjekte edilen solüsyonun içinde kök hücrelerle birlikte bir miktar işlemden geçirilmiş yağ dokusu da bulunur. Kök hücreden zengin stromalvasküler fraksiyonun eklem içi enjeksiyonu sonucunda
- Yağ dokusu eklemde belirgin bir kayganlık sağlayarak eklem hareketlerinin kolaylaşmasını sağlar ve dolaylı yoldan ağrının azalmasına yardımcı olur.
- Stromalvasküler fraksiyon içindeki hücreler bir takım kimyasal maddeler salgılayarak eklem içindeki ödemin ve sinovitin azalmasına yardımcı olurlar.
- Kök hücreler ise özelleşmiş kıkırdak hücrelerine dönüşerek hasarlı kıkırdak dokusunun onarımını sağlarlar.
Kök hücreden zengin stromalvasküler fraksiyonun eklem içi enjeksiyonu.
Kök hücre uygulamalarının rejeneratif, yani dokuları yenileştirici, gençleştirici ve onarıcı özellikleri vardır. Bu yolla kök hücre uygulamasının en önemli üstünlüğü kök hücrelerin insanın kendi yağ dokusundan elde edilmesi, laboratuvarda herhangi bir değişime ya da üretim işlemi uygulamadan zenginleştirilerek aynı seansta hastaya geri verilmesidir. Yağ dokusu, dolayısıyla kök hücreler insanın kendi dokusundan elde edildiği için reddedilme ya da alerjik reaksiyonlar gibi durumlar görülmez.
Kök hücrelerin eklem içi uygulamaları yalnızca dejeneratif artrozla sınırlı değildir. Özellikle spor yaralanmaları sonucunda ortaya çıkmış olan kıkırdak yaralanmalarında da tek başına ya da başka cerrahi uygulamalarla birleştirilerek uygulanabilir. Ayrıca, kök hücre uygulaması yalnızca diz eklemi ile de sınırlı değildir ve artroz olan diğer eklemlere de uygulanabilir.